1972 İKTİSAT MALİYE MEZUNU ÜYEMİZ SAYIN MUZAFFER TIRAŞ’IN KALEMİNDEN; ÖLÜMÜNÜN 100. YILINDA TANBÛRİ CEMİL BEY

TÜRK MÜZİĞİ SAZ ESERLERİ MUSİKİMİZİN EN BÜYÜK BESTEKÂRI TANBÛRİ CEMİL BEY’İ ÖLÜMÜNÜN 100. YILI NEDENİYLE ANIYORUZ (1871-1916)

6

İşkodra Vali Muavini, Tahran Elçisi ve ceza hakimi Mehmet Tevfik Bey ile Zihniyar Hanım’ın oğlu olan Tanbûri Cemil Bey, İstanbul’da 1871’de dünyaya geldi. Üç yaşında babasını kaybeden küçük Cemil, amcası Refik Bey’in nezaretinde yetişti. Özel dersler yoluyla Fransızca, ağabeyi Ahmet Bey’den Türk Musikisi makamları, Kemani Aleksan’dan Hambarsun ve batı notası öğrenen Cemil Bey, Rüştiye tahsilinden sonra Mülkiye İdadisi’nde okudu. Mektebi Mülkiye-i Şahane’nin yüksek kısmında bir sene okuduktan sonra ayrıldı.

***

Yeni Mülkiye tarihi ve Mülkiyeliler cilt 3 sayfa 481 Tanbûri Mahmut Aziz maddesinde “Mektebi Mülkiye-i Şahane’den mezun olmadan ayrılan Tanbûri Cemil Bey yine şair ve bestekarlardan Mustafa Nezih 1884-1888 yılları arasında Mülkiye’nin İdadi kısmında Mahmut Aziz ile aynı sınıfta bulundular. Bir gün Aziz Bey, Mustafa Nezih’i kolundan tutup Cemil Bey’i göstererek bu çocuğu görüyor musun demiş. İşte bu babamdan (devrin en büyük bestekarı Tanbûri Ali Efendi) daha iyi tambur çalıyor. Mustafa Nezih evvela anlamamış ve inanmamış. Neticede Mahmut Aziz Bey, Cemil Bey hakkındaki düşüncesindeki isabeti çok iyi kavramış…” (İstanbul Ansiklopedisi: Reşat Ekrem Koçu; İstanbul 1960, 3. Cilt, 1701-1702. s) Cemil, Mülkiye’den arkadaşı Aziz Mahmut Bey’in babası Tanbûri Ali Efendi ile tanıştı. Cemil Bey’in musikideki dehasını ilk kavrayan ve onu müzik alemine sunan Tanbûri Ali Efendi olmuştur. Çaldığı birçok saz yanında özellikle tambur icrasında devrim yapan Cemil Bey, Türk müziğinde gerçek anlamı ile ilk virtüöz örneği vermiş, aynı zamanda bestelediği bilhassa saz eserleri ile yüksek bestekar vasfını elde etmiştir. Mizac itibariyle melankolik ve hassas yapıya sahip olan Cemil Bey, özellikle 78 devirli Orfeon Record plaklarına yaptığı ses kayıtları (taksimler, gazel eşlikleri ve diğer eser icraları) ile ününü ülke sınırları dışına taşımayı başarmış nadir ve efsanevi değerlerimizdendir. Tanbûri Cemil Bey için Türk şiirinin iki büyük ismi Yahya Kemal ve Nazım Hikmet onun müziğinden aldıkları ilhamla şiirlerini yazmışlardır.

***

Küçük Cemil’in amcası Refik Bey, aydın bir Tanzimat tipiydi. Sultan Mahmut’un kızı Cemile Sultan’ın kâhyası oldu. Sultan’ın itimadını kazandı. Cemile Sultan’ın hizmetinde bulunduğu zaman Sultan’ın büyük kardeşi Şehzade Hamit Efendi ile tanışmış, iyi dost olmuşlardı. Beraber ava gidiyorlardı. Refik Bey daha sonra Ticaret Müdür-i Umumisi oldu. Ticaret Mekteb-i Âlisi’ni tesis etti. Birçok önemli görevlerde bulundu. Küçük Cemil’in, Refik Bey’in otuz iki odalı konağında iki odası vardı. Refik Bey’in ölümünden sonra aile oğlu Mahmut Bey’in yanında toplandı. Mahmut Bey, Mülkiye’yi ikincilikle bitirmişti. O yıllarda Mülkiye’yi bitiren ilk on kişi istediği yere tayin olabiliyordu. Mahmut Bey de Bakırköy Kaymakamlığı’nı istedi. İki yıl Bakırköy Kaymakamlığı’ndan sonra iki yıl da Kartal Kaymakamlığı’nda bulundu. Hama’ya tayini çıkınca küçük Cemil, annesinin Taşkasap’taki evine döndü.

***

Cemil’in annesi Zihniyar Hanım 7-8 yaşlarında Sadaret Kethüdası Mustafa Reşit Efendi’nin evi için esir pazarından satın alınan bir küçük cariyeydi. 12 yaşına geldiğinde konağın kıskanç hanımı tarafından gizlice esir pazarına gönderildi. Küçük Çerkez kızı orada Sultan Mahmut’un kızı ve Sultan Mecid’in kız kardeşi Adile Sultan sarayına satılır. Küçük Zihniyar, bu son derece iyi kalpli Sultan’ın sarayında yetişmiş, sarayın müzik çalışmalarına katılmış ve lavta çalmaktaydı. Sultan’ın kızı Hayriye Sultan’ın dadılığını yapmaktadır. Saraydan çırağı edilip (saraydan ayrılmasına izin verilip) Sultan’ın kâhyasının evine geçtikten sonra bir gün kendisini esir pazarına gönderen ilk hanımı büyük oğlu Tevfik Bey için görücü olarak eve gelir, kızı beğenir. Tekrar geldiğinde kâhyanın karısı eski münasebeti hatırlatır ama Hanımefendi kararı değiştirmez. Zihniyar Hanım’a Taşkasap’taki evi yaptırır, çeyiz ve halayıklar verir. En küçüğü Cemil olmak üzere dört çocuğu olan Zihniyar Hanım ölünceye kadar Adile Sultan’ın sevgili nedimesi olarak kalır.

***

Mahmud Celaleddin Paşa’nın oğlu Atıf Bey ile müzik çalışması yaparlarken uşak gelmiş “Efendim bir hünkar çavuşu geldi. Tamburi Cemil Bey buradaymış, haber veriniz kendisini saraya götüreceğim diyor.” demiş. Hünkar Çavuş’u “Şevket Meab Efendimiz Cemil Bey’i istiyorlar, tambur ve kemençesiyle beraber” demiş. Ertesi gün padişahın huzuruna çıkışı kazasız belasız olmuş ve iyi neticeler vermiş. Sultan Hamit ona genel musiki anlayışının üstünde sayılacak bir ilgi göstermiş. Birden bire mütemayiz rütbesiyle hariciye umuru şehbenleri kalemindeki hülafağını başkatibe yükseltmiş, maaşını on liraya çıkartmış, ikinci rütbeden bir mecidi nişanı ile Zişan ve Refik Fersan’ın ısrarıyla söylediğine göre 300 de altın vermişti.

Cemil’in en eski ve ölünceye kadar bağlı kaldığı büyük dostu merhum Mülkiyeli Ünlü Bestekâr Rahmi Bey’dir.

***

Eserleri,

-Taksim, söz ve saz eserleri plakları (85 adet)

2-Rehberi Musiki: Türk musikisi ile karşılaştırmalı olarak yazıldığı bir nazariyat kitabıdır. Bu biçimde yazılan eserlerin ilkidir. İlk baskısı 1902 (1318) de İstanbul’da Misak Efendi Matbaası’nda yapıldı. İkinci baskısını 1925 yılında Şamlı İskender yaptı.
34

– Musiki eserleri: Muhtelif makamlardan sekiz peşrev, yedi saz semaisi, iki longa, iki zeybek, bir oyun havası. İlk sözlü eserinin “Etmesin avdet melal-i intizar / Geçme ömrüm, geçmeden Nevbahar” güfteli şarkısı olduğu söylenir.

 


(Kaynak: Mesud Cemil, Tanburi Cemil’in Hayatı. Kubbe Altı Neşriyatı, No 101, s. 153, İstanbul, 2002)

(Fotoğraflar Kalan Müzik tarafından çıkarılan Tanbûri Cemil Bey Külliyatı’ndan alınmıştır.)

 

 Hazırlayan: Muzaffer Tıraş