MÜLKİYE ÜZERİNE

Mülkiye Üzerine(*)
Satı’al HUSRİ(**)
– I –
Cüretkâr Bir İsyan

Sultan Hamit Mekteb-i Mülkiye’nin müessisi olmakla iftihar eder, onun ismine daima <<Sahâne>> kelimesinin ilavesini arzu eylerdi. Her vesile ile mektebin <<Zir-i Himayet-i Hazret-î Sehriyarî>> de oldugunun ilânını arzu ederdi. Bu vesilelerden birisi Seker bayramını müteakip bütün talebeye bayram sekeri dagıtılması idi. 1314 (1898) senesinde Girit Vukûatı ile Yunan harbine hazırlıkların dogurdugu heyecanlı ve galeyanlı bir zamanda Mektep Müdürü (Hacı) Recai bey bu seker dagıtımını parlak bir merasimle yapmak istemisti.

Hepimizi bahçeye toplamıs; sekerleri tevzi ettirdikten sonra bizi, «Bayram sekerine varıncaya kadar kâffe-i ihtiyacımızı düsünen eb-i müsfikimiz Sultan Abdulhamit Han-ı Sâni Efendimiz Hazretlerinin ömür ve afiyetleri duasina; » davet ederek «PADİSAHIM ÇOK YASA» diye bagırtmıstı. Fakat, nasılsa, bu duâ ve nidâya içimizden bir fert bile istirak etmemisti. Bunun için aramızda evvelden bir müzakere vukua gelmis olsaydı, bu yolda hareketin tehlikelerinden bahsedecekler az olmayacakdı. Bu ummûmi isyan ve muhâlefet, ani bir surette miizakeresiz ve ittifaksız oluvermis idi. Herkes içinden «Ben bagırmasam kim farkına
varacak!» demisti. Bunu bilâ istisna herkes söylemis oldugu için vuku bulan davet umumi bir sükûtdan baska bir mukabele görmemisti. Müdür bu sükût karsısında, hayret ve korkudan sapsarı kesilerek davet ve nidâsını tekrar etti. Fakat yine hiçbir tarafdan hiçbir ses çıkmadıgını görünce ne yapacagının sasırarak kaçarcasına bir telâsla gitti. Mubassırlar ve Memurlar da onu takip etti ve biz, böylelikle, birdenbire kazanılıvermis bir muzafferiyetin gururiyle yalnız kaldık. Biraz sonra birdenbire bir tarafdan bir ses geldi; bilmem kim, eline bir seker parçası alarak «BUNLAR İÇİN Mİ BGIRACAKTIK!» dedikten sonra sekeri fırlattı.

Bu, umûmi bir isaret ve kumanda yerine geçti; derhal Mektebin her tarafında herkes ayni surette harekete basladl. Bes – altı yüz talebe, iki üç bin külâh sekerin tanelerini birer birer atarak çignemeye koyuldu. Hareket bir an içinde ûmilesmis ve bu ûmûmiligi sayesinde herkese nihayetsiz bar cesaret gelmisti… Simdi en korkaklar bile ûmûmi cereyana kapılmıs hiç bir tehlikeye ehemmiyet vermeden ellerindeki sekerleri tehevvür ve gayz ile atmaga ….

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ