MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI DİNÇER DEMİRKENT’İN MÜLKİYE KÜLTÜR MERKEZİ AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI

Değerli Mülkiyeliler, Mülkiye’nin değerli dostları ve Ankaralılar,

Bugün, bizler için, Mülkiye için camiamız için ve öyle inanıyorum ki Ankara’nın kültür hayatı için önemli bir gün. Ne yazık ki bu önemli günde bu binalarda hala sesi olan, sözü olan emeği ve kahkahası olan birçok dostumuz aramızda yok. Çok yakın zamanda kaybettiğimiz bu arkadaşlarımız, hocalarımız, yoldaşlarımız, Oktay Etiman, Cevat Geray Hoca, Cezmi Aksoy, Mekan Demirkaya, İlter Ertuğrul ve daha üç gün önce yitirdiğimiz Azam Ün’ü anarak başlamak istiyorum söze. Sesleri burada, inanıyorum ki bu binalarda yankılanacak.

Bir önceki yönetimimizin Çankaya Belediyesi ile birlikte ilk adımını attığı Mülkiye Kültür Merkezi inşasını en iyi şekilde tamamlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Daha önce misafirhane binası olarak kullandığımız, Aziz Nesin’i Rutkay Aziz’i aydınlarımızı, sanatçılarımızı ağırladığımız, Türkiye gündemine ilişkin çok önemli toplantıların düzenlendiği, kararların alındığı bu bina tarihimizde yerini aldığı gibi ülkenin geleceğinde de bir yer edinecek, geçmiş ve geleceği bir arada tutacak…

Mülkiyelilerin geçmişi mi diye soracaksınız? Hangi adı ansam bir diğeri eksik kalacak. Size şairlerimizden bahsederim, Cemal Süreya’dan, Ece Ayhan’dan, içimizde hep bir umut hep bir yara olarak kalan Arkadaş Zekai Özger’den mesela. Edebiyatının gücü kadar Mülkiyeliliğinin gücünü de hep sürdürmüş, belki bugün aramızda olan Ayla Kutlu’dan… Koridorlarında şiir, edebiyat konuşulan bir fakülteden. Ressamlarımızdan bahsederim, Mübin Orhon’dan örneğin. Ülkenin geleceği için düşünce ve eylem üretmiş aydınlardan bahsederim, Muammer Aksoy’dan, Bahri Savcı’dan, bir kadın olarak erkek gazeteciliğe, erkek akademiye karşı da kendini bir kadın aydın olarak yaratmış olan Nermin Abadan hocadan, Sadun Aren’den, SehaMeray’dan, Cevat Geray’dan, Yavuz Sabuncu’dan…Ülkesi için halkı için bilimsel bilgi üretmiş, öğrencileriyle birlikte olmuş hocalarımızdan, Türkiye’nin aydınlarından. Bugün önünde durduğumuz binalarda imzalanan Aydınlar Dilekçesi’nden, Başkanımız Alpaslan Işıklı döneminde Valilikçe yasaklansa da gerçekleşen Barış Panelinden… Başkanımız Güngör Aydın döneminde İnsan Hakları alanında atılan güçlü adımlardan… Sizlere gençlerden bahsederim. Padişah Abdülhamit’in lütfunu kabul etmeyen Mülkiye öğrencilerinden mi başlamak gerek. Fikir Kulüplerinin kuruluşundan mı? Ülke sorunları kendi sorunlarından ayırmayan öğrencilerden, öldürülen dernek başkanlarından mı? Hüseyin Cevahir’den örneğin, Fakültenin kapısında yitirdiğimiz Hakan Yurdakuler’den. SBF-DER’den… Koridorlarında kendi gelecekleri ile ülkenin geleceğini birbirinden ayırmayan gençlerin yürüdüğü bir Fakülte’den.Türkiye’nin her yerinde, merkez ve şubeleri aracılığıyla ülkesini, halkını, doğayı, barışı savunan Birliğimizden, Camiamızdan…

Mülkiye kurulduğundan beri bu ülkeye adı saymakla bitmeyecek insanla katkıda bulundu. Bu ülke onlara ne yaparsa yapsın, onlar inandıklarını cesaretle savundular. Her birini saygıyla anmak istiyorum.

Bizler bu geçmişi devraldık. Bugün ülkemiz, yine zor bir dönemden geçiyor. Kültür hayatımız, politik hayatımız, kurumlarımız çöküşte. Fakültemiz, 12 Eylül cuntacılarının yarattığı tahribatın çok daha ötesine geçen bir tahribatla karşı karşıya.

Fakat geçmişle gelecek arasında bugün var!

Bugün Mülkiyeliler Birliği olarak, çöken kurumlarımızda hala emek vermekte olan mezunlarımızla, hala toplum, insan ve doğa yararına bilgi üreten aydınlarımızla, gençlerimizle yarına ilişkin fikirlerimizi büyütmek, umutlarımızı diri tutmak, bir arada olmak ve daha çok üretmek, daha çok yaratmak en önemlisi daha çok gülmek, birbirimize daha çok neşe vermek görevimizdir. İşte bu bina bunların hepsi için bize o kadar büyük imkan tanıyor ki.

Mülkiyeliler pek de mütevazı bilinmezler, öyle bilinsin! Ama bir işin hakkını vermeyi bilmediklerini kimse söyleyemez. Yönetim olarak sorumluluğumuzun hakkını vermek için elimizden geleni yapacağız.

Başta mekanlarımızın kazanılmasında en büyük paya sahip olan değerli başkanımız Ayhan Açıkalın olmak üzere Mülkiyeliler Birliği’ni bugüne getiren bütün yönetim kurullarımıza teşekkür ediyorum.

Mülkiye Kültür Merkezi’nin camiamıza kazandırılmasında büyük emekleri olan bir önceki yönetimimize ve bir önceki Başkanımız Erdal Eren’e, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e, bina yapılırken bizler kadar heyecanlı ve bina bittiğinde bizler kadar mutlu olan, binayı inşa eden mühendislerimize, işçilerimize, şirket çalışanlarına Yönetim Kurulumuz adına teşekkürü borç bilirim.

Binanın tefrişatı için bizlere büyük bir destek sağlayan İstanbul Şube Başkanımız Yunus Isın’a, SBF-DER’e, Murat Karayalçın, Rahmi Aşkın Türeli ve Türkiye İş Bankası’nın bütün yönetimine Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.

Son olarak, bu süreçte isimlerini sayamayacağım bizlere çok büyük destek sağlayan üyelerimiz oldu. Şükranlarımı sunuyorum.

Açılışımıza onur verdiniz! Sağolun, varolun.