MÜLKİYE ’61 GİRİŞLİLER
50.YIL FERMANI
KORO:
NASIL GEÇTİ HABERSİZ, O GÜZELİM YILLARIM,
BAZEN GÖZYAŞI OLDU, BAZEN İÇLİ BİR ŞARKI;
HER ANINI EKSİKSİZ, DÜN GİBİ HATIRLARIM,
DUDAKLARIMDA TADI, İÇİMDE DURUR AŞKI!
HANİ O SAÇLARINA TAÇ YAPTIĞIN ÇİÇEKLER?
HANİ O GÜZEL GÖZLÜ CEYLANLARIN PINARI?
HANİ KUŞLAR AĞAÇLAR, BİNBİR RENKLİ ÇİÇEKLER?
NASIL YAKALAMIŞTIK SAÇLARINDAN BAHARI!
HANİ KUŞLAR AĞAÇLAR, BİNBİR RENKLİ ÇİÇEKLER?
NASIL YAKALAMIŞTIK SAÇLARINDAN BAHARI!
BEN HÂLÂ O GÜNLERİ, ANARSAM YAŞIYORUM,
SANKİ MUTLULUĞUMUZ, GERİ GELECEK GİBİ;
HÂLÂ GÜZELLİĞİNİ, KALBİMDE TAŞIYORUM,
DALINDAN KOPARILMIŞ, BEYAZ BİR ÇİÇEK GİBİ!
HANİ O SAÇLARINA TAÇ YAPTIĞIN ÇİÇEKLER?
HANİ O GÜZEL GÖZLÜ CEYLANLARIN PINARI?
HANİ KUŞLAR AĞAÇLAR, BİNBİR RENKLİ ÇİÇEKLER?
NASIL YAKALAMIŞTIK SAÇLARINDAN BAHARI!
HANİ KUŞLAR AĞAÇLAR, BİNBİR RENKLİ ÇİÇEKLER?
NASIL YAKALAMIŞTIK SAÇLARINDAN BAHARI!
YARIM ASIR EVVELİ, BU SIRALARDAN KALKARKEN,
İLAN EDİLDİ ÜÇ FERMAN, BİR COŞKU, BİR HEYECAN;
TAHSİLDARI, TELLAĞI VE ZÜPPESİ, AYRI AYRI,
DEDİK Kİ, BU VATAN BİZE EMANET BUNDAN GAYRI.
KAVGA – GÜRÜLTÜ, SATAŞMA – LAF ATMA VARDI GERÇİ,
AMA BİLİRDİK BU SON MOLANIN TUZU BİBERİ;
ARDINDAN ÇÖKECEK ÜSTÜMÜZE O KARABASAN,
ZALİM HOCALAR YETMEZMİŞ GİBİ, ŞU ÜSSÜMİZAN!
YİNE DE BECERDİK, ATLADIK, ÇIKTIK BİR ŞEKİLDE,
YOKSA OLUR MUYDUK ŞİMDİ ELLİ YIL SAHNESİNDE?
EN DEMOKRAT ANAYASA CEPTE DENDİ, İNANDIK,
BİLMEZDİK TEORİ-PRATİK’İN FARKINI, KANDIK!
KAÇ DARBE GÖRDÜK, KAÇ KRİZ, BİZİ YERLE YEKSAN KILAN,
KAÇ SEÇİM SONUCU, DUDAĞIMIZI UÇUKLATAN!
YOK BAŞKA NESİL BUNCASINI BİR ARADA GÖREN,
BÖYLE DEĞİLDİ BİZE MÜLKİYE’DE ÖĞRETİLEN!
BİR DAHA HİÇ GÖZ YAŞI DÖKMEYECEKTİ BU VATAN,
BÖYLE DİYORDU MARŞIMIZ GÖK KUBBEYİ ÇINLATAN;
NE VAR Kİ ÖYLE DEĞİLMİŞ, GÖSTERDİ GEÇEN ZAMAN,
FARK EDER MİYDİ BİZ OLSAYDIK SİYASETE SOYUNAN?
BİLİNDİK YOLA ÇIKTIK, “M” HARFİ ALNIMIZDA,
MÜLKİYE MİYDİ, MEMUR MU, NASIL ANLAŞILIRSA;
BU ÜLKEYE OMUZ VERDİK BÜTÜN GAYRETİMİZLE,
REKORLAR KIRDIK, ŞANIMIZLA, ŞÖHRETİMİZLE!
NASIL OLMASIN Kİ?
BİZ Kİ:
“MEKTEB-İ MÜLKİYE-İ FÜNUN-U ŞÂHÂNE”
NÂMI İLE KÜŞAT EDİLİP,
ŞİMDİKİ SBF ADIYLA VARLIĞINI DEVAM ETTİREN
BU FAKÜLTEDEN MEZUN OLMAKLA;
156 SENELİK HAYATI BOYUNCA,
BANKALARINDA, SİGORTALARINDA,
MALİYESİNDE, HÂRİCİYESİNDE,
PLANLAMASINDA, DENETLEMESİNDE,
MEDYASINDA, ÜNİVERSİTESİNDE
VE GERİYE NE KALDIYSA EN ETKİN KURUMLARINDA;
BÜYÜKELÇİYMİŞ, MÜSTEŞARMIŞ,
GENEL MÜDÜRMÜŞ, BAŞKANMIŞ,
MÜFETTİŞMİŞ, MÜŞAVİRMİŞ, PROFESÖRMÜŞ,
VE DE BAŞKA DEĞERLİ SIFATLARLA,
BU DEVLETİN SADIK HİZMETKÂRLARI OLARAK,
GÖRÜLMEMİŞ, DUYULMAMIŞ, RASTLANMAMIŞ SAYIMIZLA
EN YÜCE MAKAMLARI İŞGAL EDEN,
BÖYLECE TARİHE KAYIT DÜŞEN…
BİZ Kİ:
MÜLKİYE SİCİLİNE ÖRNEK OLUP,
BUNCA ZAMANDIR YILDA EN AZ İKİ KEZ,
YOK OLMADI BAZEN ÜÇ KEZ,
DURMADAN DİNLENMEDEN YOLLARA DÜŞEN…
BU UÇSUZ BUCAKSIZ ÜLKEYİ BİR BAŞTAN BİR BAŞA KATEDİP,
HER SEHERDE, KARGA BOKUNU YEMEDEN,
GÖZLER ÇAPAKLI KÜLTÜR AVINA ÇIKIP,
PERÎŞAN OLAN…
SONUNDA “DESTUR!” ÇEKİP,
AKDENİZ’İN BAĞRINDA, İKİ CENNET KÖŞESİNDE
HUZURU BULAN…
O ŞARKININ SÖZLERİNİ YALAN BELLEYİP,
“GEÇMESİN HABERSİZ O GÜZELİM YILLARIM” DEYİP,
CÜMBÜR CEMAAT BİR ARAYA GELEN…
GÜLEN, EĞLENEN, ŞAKALAŞAN, ÇOCUKLAŞAN,
ŞARKILAR SÖYLEYİP, GÖSTERİLER SERGİLEYEN…
VE ELBETTE,
BIKMADAN TÜKENMEDEN DERİN TARTIŞMALARLA,
HER SEFERİNDE BU MEMLEKETİ YENİDEN KURTARIP,
MÜLKİYELİLİK RUHUNU HEP SÜRDÜREN…
ŞİMDİ SEMBOLİK OLARAK
ELLİ YIL ÖNCESİNİN MEZUNLARI DENSEK DE;
ASLEN MÜLKİYE OCAĞINA ADIM ATTIĞIMIZ
1961 YILINDA TANIŞMIŞ OLMAKLA…
ORADA ÖNCEDEN MİTİLİ ATMIŞ KİMİ BULDUKSA,
KOLLARIMIZI AÇIP ARAMIZA KATMAKLA…
EMSALİ YOK, ACÂİP, ÂRIZA
BİR DÖNEMİN MENSUPLARIYIZ;
BİZİ “MÜLKİYE 61 GİRİŞLİLER”
NÂMIYLA TANIYINIZ…
********
GELDİ GEÇTİ, OLDU BİTTİ, BELKİ UNUTTUK GİTTİ,
MESLEK, ÜLKE, AİLE, YAŞAM DERDİ BİZE YETTİ;
BİZ SAYMAZDIK AMMA, KAYDI TUTAN VARMIŞ BESBELLİ;
KALKIN GELİN HELE, BİLİN, ELLİ YIL DOLDU DENDİ.
İŞTE BURADAYIZ, BU OCAKTA, KİMLER KALDIYSA,
GÖZLER NEMLİ, İÇLER YANIK, YİTİP GİDEN DOSTLARA;
UNUTULMAZ HİÇ, ELLİ DÖRT İSİM HAFIZALARDA,
GÖNLÜN YÜCE KATINDA, EN GÜZEL HATIRALARDA.
********
BU NOKTADA BİR HEVESE KAPILDI FERMANCI:
“ACABA CIMBIZLA ÇEKİP İSİMLERİ ANLATSAM MI?
MALZEME ZÂTEN HAZIR, LÂF DOKUNDURSAM MI?
ŞÖYLE HELÂLİNDEN SAĞ GÖSTERİP SOL VURSAM MI?”
DERKEEEEN, TAM ZAMANINDA TEHLİKEYİ ALGILADI:
AMAN! BU CİNS VE ÖZELLİKLE BU NESİL ÇOK YAMANDI!
HER BİRİ İÇİN AYRI BİR FERMAN YAZILSAYDI,
HİÇ BİRİ ZEKÂ VE GURUR BAGAJIYLA İÇİNE SIĞMAZDI!
“SANA DAR GELMEYECEK FERMANI KİM YAZSIN?
GEL SENİ GÖMELİM SÜTUNLU SALONA DESEM, SIĞMAZSIN!
ORAYA YASAK SARAYIN KANDİLLERİNİ UZATSAM, TAKMAZSIN!”
GERÇEĞİNE VARAN FERMANCI,
CIMBIZLAMA FİKRİNDEN ANINDA CAYDI!
VE NETİCE OLARAK DEDİ Kİ:
“BÜTÜN BU ANLATTIKLARIMI
İSTERSENİZ KULAK ARDI EDİN;
ANCAK ŞU SÖZLERİMİ DE LÜTFEDİP DİNLEYİN
VE BUNLARI FIRSAT OLURSA BİRBİRİNİZE SÖYLEYİN:
“SEVGİLİ DOSTUM,
İKİ ÇİFT LÂFIM VAR SANA:
PATAVATSIZLIK YAPTIĞIMDA
ÇOK KIZMA BANA.
HELE SAKIN KALKIŞMA DARILMAYA,
SONRA BİR BAKARSIN,
VAKİT KALMAMIŞ BARIŞMAYA.”
VE FERMANCI,
ZİKRİ NE KADAR OLSA DA ACI,
“DOĞRUDUR!” DİYE DÜŞÜNÜR ÖZÜ,
VE ŞAİRE VERİR SÖZÜ:
GİRİZGÂH OLSUN DİYE ANLATALIM,
UZUN EŞEK OYUNUMUZU ANIMSAYALIM:
“BİZİM KÖYÜN İMAMI,
ALTTAN VERİR SAMANI,
ÜSTTEN ÇIKAR DUMANI,
ATTI PATTI KAÇ ATTI?”
GÖRÜYORSUNUZ, O SIRADA,
DÜŞÜNMÜYORDUK ZAMANI!
İŞTE ZAMANIN İNTİKÂMI,
ŞAİRİN ONA ÖFKESİ DE CABASI:
“ULAN ZAMAN!
KULAK VER DE İYİ DİNLE:
DOĞDUĞUMDAN BERİ UĞRAŞIYORSUN BENİMLE.
YAVAŞLAYACAK YERDE ÇABUK GEÇTİN,
HIZLANACAK YERDE NEREDEYSE DURMAYI SEÇTİN,
ŞİMDİ DE YOLUN SONUNDAKİ BU ÇIKIŞSIZ İNİŞTE,
BARİ ARKAMDAN İTME!
GİDİYORUZ İŞTE!!!”
********
ŞAİRİN BU DİZELERİNİ DUYMAKLA,
DAHA DA DEĞERLENİR BU BULUŞMA;
SİZ SİZ OLUN, VARIN BUNUN TADINA,
FERMAN EYLEDİK, ’61 GİRİŞLİ TÜLLAB NÂMINA!