679 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesiyle yine darbecilikle hiçbir ilgisi bulunmayan akademisyenler üniversitelerden ihraç edildi. İhraç edilen 649 akademisyen arasında Ankara Üniversitesi’nden de 21 akademisyen bulunuyor.
Siyasal Bilgiler Fakültesinden Dr. Faruk Alpkaya, Yrd. Doç. Dr. Özlem Albayrak ile İletişim Fakültesi’nden 2012-2014 yılları arasında Mülkiyeliler Birliği’nin genel başkanlığını yapan Doç. Dr. Sevilay Çelenk Özen, son kararnameyle üniversiteden ihraç edildiler. 2016 yılı Eylül ayında da Mülkiye’den Aysun Gezen, Celil Kaya, Nail Dertli, Onur Can Taştan, Ozan Değer, Nezahat Ezgi Oral, Kamuran Akın ve İLEF’ten de Gülseren Adaklı ile İlkay Kara ihraç edilmişti.
Artık bütünüyle bir yasama yöntemi haline gelen OHAL kanun hükmünde kararnameleriyle haklarında herhangi bir idari ya da adli ceza bulunmayan bilim insanlarının üniversitelerden uzaklaştırılması, Türkiye’nin geleceğinin de kararmasına neden olmaktadır. Yapılanın, sadece darbeci FETÖ’cülerin ihracı olmadığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Darbecilikle hiçbir ilişkileri olmayan ancak yaptıkları işin gereği olarak düşündüklerini sakınmadan dile getiren; bilimsel yöntemlerin doğasına uygun biçimde çalışmalarını sürdüren akademisyenlerin üniversitelerden uzaklaştırılması, zaten yeterince sorunu olan üniversitelerimizi bilimsel çalışma yapamaz hale getirecektir.
Bu çerçevede, haklarında “herhangi bir idari ya da adli ceza bulunmayan” akademisyenlere sahip çıkmayan Ankara üniversitesi Rektörü Erkan İbiş derhal istifa etmelidir.
Türkiye olağanüstü bir süreçten geçmektedir. Bu olağanüstü hal, sadece ilan edilen OHAL’den ibaret değildir. Bilimin, demokrasinin, akademik özgürlüğün, temel insan haklarının önemsenmediği, bu konularda yapılan uyarılara kulak tıkanan bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye’nin çağdaş bir demokrasiye ulaşabilmesi için, öncelikle bu uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kaygısı olan bütün demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi de bugünün en önemli ihtiyaçlarındandır.
Her zaman olduğu gibi, Mülkiyeliler Birliği, bir kısmı üyemiz olan akademisyenlerle, geçici olduğunu düşündüğümüz bu süreçte de, sürekli bir dayanışma içinde olacaktır. Mülkiyeliler Birliği’nin bütün üyelerinin de Mülkiye’nin ve Türkiye’nin geleceği için, üniversitelerden ihraç edilen üyelerimizle dayanışma içinde olacağından kuşkumuz yoktur.
Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu