Öğrencisiyle, bilim insanlarıyla ve çalışanlarıyla önemli bir kültür yaratan ve dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasına girerek ülkemizin göz bebeği haline gelen Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), anlamsız ve yanlış tartışmalara malzeme edilmeye çalışılmaktadır.
ODTÜ’de ibadet edenlerin engellendiği, ibadet edenlere saldırıda bulunulduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı bizzat saldırıya uğradığı öne sürülen kişi tarafından kamuoyuna açıklanmışken; üstelik ODTÜ’de ibadet yeri bulunmadığı yönündeki iddianın da gerçekle hiçbir ilgisi bulunmadığı biliniyorken, giderek karmaşıklaşan ve içinden çıkılmaz hale gelen sorunları çözmek yerine bir üniversiteyi hedef göstermek, en hafif tabiriyle akıl tutulmasıdır.
Ayrıca, YÖK’ün bir soruşturma kurulu oluşturması ve ODTÜ’nün kontenjanının artırılmasının önerilmesi de Üniversitenin öğretim kalitesinin düşürülmek istendiği anlamına gelen kaygı verici gelişmelerdir.
Diğer taraftan, Anadolu evlatlarının ODTÜ’ye giremediği yönünde bütünüyle gerçek dışı olan sorumsuz açıklamaların ülkemize ve üniversitelere hiçbir faydası olmayacağı gibi, son yıllarda giderek artan ve ülkemizin geleceğini tehdit eden kutuplaşmanın artmasını sağlayacaktır. Bilinmelidir ki bu ve bunun gibi yöntemler her zaman Türkiye’ye kaybettirecektir. Zaten bu iddiaları gündeme getirenlerin, bunun hemen ardından ODTÜ arazisini geçmişte olduğu gibi tartışmaya açmaları amacın farklı olduğunu ortaya koymaktadır.
ODTÜ, Türkiye’nin öncelikli ihtiyacı olan bilimsel üretime en fazla katkı sunan üniversitedir ve tıpkı Mülkiye gibi Türkiye’ye, bu ülkenin insanlarına, topluma hizmet etme konusunda önemli bir birikime sahiptir ve bu birikimi halkın hizmetine sunmaya devam etmektedir. Dolayısıyla, ülkemizin, insanlarımızın asıl beklentisi de, farklı siyasi görüşlere mensup on binlerce mezunu olan ODTÜ’nün bu tür kabul edilemez saldırılarla değil, bilimsel çalışmaların gerektirdiği ihtiyaçlarıyla anılması, tartışılmasıdır.
Mülkiyeliler Birliği olarak, tüm üniversitelerin sadece ve sadece yaptıkları bilimsel çalışmalarla anılması gerekliliğinden hareketle, iyi niyetle ve bilimsel duyarlılıklarla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bu yapay gündeme ve tartışmalara bir an önce son verilmesini diliyoruz.
Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu