GELENEKTEN GELECEĞE MÜLKİYE VE SİYASAL MÜLKİYE GRUPLARI’NIN MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKAN ADAYI SAYIN HASAN TILTAK’IN SEÇİM BİLDİRGESİ

DEĞERLİ MÜLKİYELİLER,

 

MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ’nin 45. Olağan Genel Kurulu’na yaklaştığımız bu günlerde, demokratik değerlerin hiçe sayıldığı, yaşam hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlük ihlallerinin olağanlaştırıldığı bir süreçten geçiyoruz.

  • Saraylarında, sırça köşklerinde oturanlar savaş politikalarına hız verirken,
  • “Savaş stratejileri” Türkiye ve Ortadoğu’yu yangın yerine çevirirken,
  • Bu politikaları deşifre ederek toplumun gerçekleri öğrenmesi için çabalayan gazeteciler cezaevlerine gönderilirken,
  • Barışı savunmak suç sayılıp; din, dil, inanç, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim açısından farklılıklarımızla, birlikte eşit ve özgürce yaşama iradesi, her gün daha fazla baskıyla boğulurken,
  • Dilinden “insanı yaşat ki…” cümlesini düşürmeyenler, yaşam hakkını hiçleştiren ırkçılığa, eril şiddete, militarizme, cinsiyetçiliğe alkış tutarken,
  • Parlamento işlevsizleştirilip, yürütmenin sorumlu kanadı etkisizleştirilip, yargı talimatla yönlendirilerek güçler ayrılığı ortadan kaldırılırken,
  • “Fiili başkanlık” denilerek anayasa askıya alınırken,
  • “Sivil anayasa” tartışmaları ile tek adam diktatörlüğünün önü açılmaya çalışılırken,
  • Laiklikle bağdaşmayan uygulamalarla, 12 Eylül Cuntası dahi geride bırakılıp, Sünni-Hanefi İslam anlayışı dinin biricik, sahih biçimi olarak toplumsal yaşamın her alanında egemen kılınırken,
  • Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitim sistemi imam-hatipleştirilip ticarileştirilirken,
  • Fakültemizin öğretim elemanları ; verdikleri dersler, sınavlarda sordukları sorular ve akademik faaliyetleri gerekçe gösterilerek kriminalize edilirken,
  • Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler ve araştırmacılar, bizzat siyasal iktidar eliyle yürütülen ve açıkça aydın düşmanlığına dönüşen bir linç kampanyasının hedefi haline getirilirken,

mevcut MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ yönetimi maalesef üstüne düşen toplumsal sorumluluğu yeterince yerine getirememekte, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı yerinde ve etkili bir biçimde tepki gösterme misyonunu üstlenmemektedir. Kimi sorunlar karşısında tavır koymak zorunda kaldığındaysa, muktedirlerle karşı karşıya gelmemek uğruna faili belirsizleştiren ve sorunun etrafından dolaşan bir yönetim yaklaşımı sergilemekte, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne dönük saldırılar karşısında dahi sessiz ve etkisiz kalmaktadır. Bugün gelinen noktada MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ, dinamik yüzünü oluşturan öğrenciler ve genç mezunların yoksulluk, siyasal baskı, işsizlik, güvencesizlik gibi başlıca sorunları karşısında da bir dayanışma platformu olma işlevini yitirmiştir.

GELENEKTEN GELECEĞE MÜLKİYE ve SİYASAL MÜLKİYE GRUPLARI olarak bizler;

  • İnsan hakları, hukuk ve demokrasinin temel ilkelerini benimseyen,
  • Savaşa karşı barışın sesini yükselten,
  • Türk-İslam sentezci politikalar karşısında laikliği, eşitliği ve özgürlüğü savunan,
  • Doğayı ve çevreyi , tahrip ve talan etmeye yönelik her türlü rant girişimine karşı duran ,
  • Kürt sorununun adil, demokratik ve barışçıl biçimde çözümünden yana tavır alan,
  • Ezilen, dışlanan ve ötekileştirilen tüm kimliklerin mücadelesini kendi varlık koşullarıyla ilişkilendiren,
  • SBF bileşenlerinin sorunlarının çözümünde etkin rol üstlenen,

 

bir MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ arzuluyoruz.

 

Biliyoruz ki Mülkiyeliler Birliği’nin tarihi, farklı kuşakları birbirine bağlayan ortak bir dilin, sosyalleşmenin, dayanışmanın, demokrasi ve insan haklarına dayalı onurlu bir politik mücadelenin tarihidir. Birliğimizin 12 Eylül döneminde Aydınlar Dilekçesi’ndeki rolü, Ankara Film Festivali’nin kurumsallaşmasına ve insan hakları derneklerinin kuruluşuna yaptığı katkılar, bu mücadelenin belleklerimizde yer etmiş örneklerinden sadece birkaçıdır.

Bu tarihsel birikim sayesinde Mülkiyeliler, Türkiye’nin düşünsel, kültürel ve politik mücadele birikimine en kritik dönemlerde; emekten, özgürlükten, toplumsal barıştan, adaletten, insanca ve hakça yaşamdan yana tutumlarıyla önemli katkılar sunmuştur. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ ise üyelerimizin bu duruşunu, dayanışma ilişkilerimizi ve yaratıcı potansiyelimizi destekleyecek önemli bir güç olarak seferber etmeyi başarmıştır.

Irkçı, şoven, cinsiyetçi, homofobik, ötekileştirici, militarist yaklaşım ve politikalara karşı eşitlikten, barıştan, emekten yana tavır alarak yeniden ve kararlı bir biçimde demokrasi güçleri arasına katılacak; öğrencisi, akademisyeni, eski ve yeni kuşak mezunlarıyla, dayanışma ve birlikte üretme gücünü inşa edecek bir Mülkiyeliler Birliği için, yönetime talip olduğumuzu duyuruyoruz.

İçinden geçtiğimiz süreçte MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ’nin, bu tarihsel ve toplumsal sorumluluğunu yeniden ve daha kararlı bir biçimde üstlenmesi gerekliliğine olan inancımızla, sizlerden yetki ve destek istiyoruz.

Fakültemizle ilişkiler, öğrencilerimizin ve mezunlarımızın sorunları, üyelerimize sunulan hizmetin niteliği, mevcut durumda bütünüyle ticarileştirilmiş mekânlarımızın üyelerimizin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi konuları başta olmak üzere, Birliğimize ilişkin somut öneri ve projelerimizi çok yakında sizlerle paylaşmayı hedefliyoruz.

 

GELENEKTEN GELECEĞE MÜLKİYE ve SİYASAL MÜLKİYE GRUPLARI adına Hasan TILTAK