MÜLKİYE DERGİSİ 2016 40(3) “AKADEMİK ÖZGÜRLÜK” TEMASIYLA ÇIKTI

40-3

 

Mülkiye Dergisi’nin Sonbahar (40/3) sayısı Akademik Özgürlük temasıyla çıktı. 50 yılı aşkın bir süredir çıkan eleştirel sosyal bilim dergisi olan Mülkiye Dergisi’nin bu sayısında birbirinden önemli makaleler yer alıyor. Derginin temasını oluşturan akademik özgürlük konusundaki yazılar Eğitim Sen tarafından düzenlenen “Akademik Özgürlükler Haftası” kapsamında, bir kısmı SBF ve İLEF’te, Açılış ve Kapanış derslerinin ise Mülkiyeliler Birliği’nde yapıldığı sunumlardan oluşuyor.

Bu bölümde, SBF-Mülkiye’den Yrd. Doç. Dr. Ahmet Murat Aytaç, “Akademik Özgürlüklerin Öznesi Kimdir?” başlıklı yazısında akademik özgürlük konusunu tarihsel ve siyasi perspektif içerisinde, siyasi iktidar- üniversite kurumu ve akademisyenler ilişkisi/gerilimi bağlamında değerlendirerek akademik özgürlükler kavrayışının “özgürlüğün akademisi”nin inşa edilmesi açısından önemini vurguluyor ve ekliyor: “Öğrencisinden çalışanına kurumun içerisinde yer alanların iktidarla kurdukları ilişki açısından özgürlüğü; “öğrenenin”den, “öğreten”ine kadar, herkesin bilginin üretiminin ortak özneleri olmaları açısından eşitliği, bir üretken güç olarak bilgiyi ve bilgi üretimini denetlemeyi değil, onu üreten güçlerin geliştirilmesini ve çeşitlenmesini kendisine temel almış, özgürlüğü kendisine değil kendisini oluşturanlar için isteyen bir üniversite amacımız olmalı.”

Yine SBF-Mülkiye’den Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, “Akademik Özgürlük ve Türkiye” başlıklı yazısına, Anayasa’da ifade özgürlüğü  kavramı varken neden bilim özgürlüğü- akademik özgürlük diye ayrı bir kavram olduğu sorusuyla başlayarak bilim özgürlüğünün kapsamını ve sınırlarını detaylı bir şekilde tartışıyor. Son dönemde SBF’de bazı programlara kontenjan verilmemesinden bazı derslerin Fakülte’den alınmasına, ders ve sınav içeriklerine ilişkin yapılan şikâyetler üzerine açılan davalara kadar güncel örneklerle zenginleştirdiği yazısında akademik özgürlük konusunu ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde detaylı bir şekilde tartışıyor.

Prof. Dr. Metin Günday, “OHAL Kararnameleriyle Kamu Görevlilerinin İhraç Edilmesi” başlıklı yazısında olağanüstü hal uygulamasının ve kanun hükmünde kararnamelerinin hukuksal çerçevesini açıkladıktan sonra son dönemde bu kapsamda kamu görevlilerinin ihraç edilmesinin hukuki boyutlarını kapsamlı bir şekilde tartışıyor. Günday’ın, uygulamanın hangi açılardan hukuksuzluklar içerdiğini ve buna karşı hukuki mücadelenin nasıl yapılabileceğini de ele alan yazısı, birçok açıdan yol gösterici bir nitelik taşıyor.

Prof. Dr. Büşra Ersanlı, “Siyasal Katılım ve Akademik Özgürlük”  başlıklı yazısında akademik özgürlüğün geliştirilmesinde örgütlenme özgürlüğü ve meslekî dayanışmanın önemine dikkat çekiyor. Zaman içerisinde üniversitelere uygulanan baskılar ve ihraç örnekleriyle zenginleştirdiği yazısında üniversiteler üzerindeki tahribatı ortaya koyan Ersanlı’nın, meslekî dayanışmayı geliştirecek örgütlenme olanakları ve bu konudaki eksikliklerin giderilmesi doğrultusundaki önerileri, akademik özgürlüklerin geliştirilmesi konusuna da ışık tutar nitelikte.

Doç. Dr. Aynur Özuğurlu, “Akademik Özgürlük İçin Barış ve Emek” başlıklı yazısında akademik özgürlüğün “tamamen tarihsel kavganın bir eseri” olduğunu ve “ancak maddi, kültürel ve politik koşullara dönük hakların bir parçası olarak gerçekleşebilir olduğu”nu öne sürerek akademik özgürlük için barış ve emeği bir arada kavrayacak bir formül üretmenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Mülkiye Dergisi’nin hakemli makaleleri ise ülke ve dünya gündeminin önemli konularını analiz eden akademik araştırmalardan oluşuyor. İlk üç makale, din ve muhafazakârlık teması etrafında çerçevelenebilecek yazılardan oluşurken, diğer makaleler eşitlik ve otorite konusundaki felsefi tartışmalardan Türkiye’deki demokrasi ve yerelleşme konularına uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Derginin ilk makalesi, Utku Aybudak’ın “Müslüman Ülkelerin Dünya-Sistemiyle İlişkisi ve İslamcı Hareketlerin Metot Seçimi” başlıklı makalesi. Aybudak, Müslüman ülkelerde ortaya çıkan İslamcı hareketleri dünya sistemleri yaklaşımı çerçevesinde ele alarak bu hareketlerin İslamı siyasi ve hukuki alandaki düzenlemelerin kaynağı haline getirme mücadelelerini inceliyor. Aybudak, mücadele yöntemlerinin farklılaşmasının nedeninin,  söz konusu ülkelerin dünya sistemiyle ilişkiye girme biçimi ve tarihleri olduğunu iddia ederek Türkiye’deki İslamî hareket için de önemli tartışma noktaları ortaya koyuyor.

“Neoliberal Muhafazakârlığın İş ve Aile Yaşamını Uzlaştırma Yaklaşımı” başlıklı makalesinde Servet Gün, Batılı ülkelerde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine çözüm için ortaya konulmuş olan iş ve aile yaşamını uzlaştırma yaklaşımının Türkiye’deki uygulamasını araştırıyor. Gün, uzlaştırma yaklaşımının Türkiye’de “aile ve dinamik nüfus yapısının korunması” ve nüfus artırıcı politikalar temelinde şekillendirildiğini belirterek, uygulamanın, esnek çalıştırma politikalarını destekleyen ve ataerkil işbölümünü yeniden üreten bir yapıya büründürüldüğünü gösteriyor.

“Türkiye’de Cemevleri Sorunu: Haklar ve Özgürlükler Bağlamında Eleştirel Bir Yaklaşım” başlıklı makalede Murat Borovalı ve Cemil Boyraz, Aleviler için önemli bir merkez olan cemevlerinin hukuki statüsü konusunu ele alıyor. Makalede devlet-din ilişkisi bağlamında cemevlerine uygulanan ayrımcılık anlatıldıktan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve yurtiçi yargı kararlarında cemevlerinin hukuki statüsüne ilişkin kararlar detaylı bir şekilde analiz ediliyor ve cemevlerine hukuki statü tanınmasının gerekliliği ortaya konuluyor.

“Eşitlik, Özgürlük, Otorite: Arendt ve Rancière’i Karşılıklı Düşünmek” başlıklı makalesinde Duygu Türk, iki önemli filozofun eşitlik, özgürlük ve otorite gibi temel kavramları nasıl ele aldığını karşılaştırmalı bir biçimde analiz ediyor ve bizi bu kavramları yeniden düşünmeye davet ediyor.

Ülkü Doğanay, Halise Karaaslan Şanlı, İnan Özdemir Taştan ve Kenan Demirci’nin kaleme aldığı ve  “Siyasal Parti Liderlerinin Demokrasi Kavrayışı: Seçim Konuşmaları Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalede yazarlar, TBMM’de temsil edilen dört parti liderinin miting konuşmalarını niteliksel içerik analizi çerçevesinde inceleyerek demokrasi kavrayışlarını araştırıyor. 513 miting konuşmasının ele alındığı bu çalışmada temel hak ve özgürlükler, katılım, yurttaşlık, güçler dengesi, çoğulculuk gibi kavramlar etrafında demokrasi kavrayışları sorgulanıyor.

Barış Övgün’ün “Kamu Yönetimi Reformunda Bir Açmaz: Yerelleşme mi, Merkezileşme mi?” başlıklı makalesi Türkiye’de AKP iktidarı döneminde uygulanan kamu yönetimi reformlarını yerelleşme ve merkezileşme ekseninde değerlendiriyor. Övgün, 2002-2011 yılları arasında yapılan reformlarda yerelleşme, 2008 yılında başlayan fakat 2011 yılıyla birlikte somutlaşan kamu yönetimi reformlarında ise merkezileşme eğiliminin arttığını, bu artışta siyasi nedenlerin ön planda olduğunu ileri sürüyor.

Mülkiye Dergisi’nin “In Memoriam” bölümünde, yakın zamanda kaybettiğimiz iki önemli tarihçiye yer veriliyor. Alâeddin Şenel, dünya tarihi alanının en yetkin isimlerinden William H. McNeill için,  Attila Aytekin ise Osmanlı tarihi alanının en önemli isimlerinden birisi olan Halil İnalcık için birer anma yazısı kaleme aldılar.

Mülkiye Dergisi’nin bu sayısıyla birlikte yayın kurulunda da değişiklikler oldu. Derginin Genel Yayın Yönetmenliğini Yrd. Doç. Dr. Meltem Kayıran yapıyor. Yazı İşleri Müdürlüğü ise Doç. Dr. Benan Eres tarafından üstlenilmiş. Editör yardımcılıklarını Dr. Recep Aydın, Yrd. Doç. Dr. Şenay Sabah ve Dr. Nail Dertli yaparken, yayın kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: Doç. Dr. Gülseren Adaklı, Doç. Dr. Ferda Dönmez Atbaşı, Doç. Dr. Serdal Bahçe, Dr. Nazan Bedirhanoğlu, Doç. Dr. Can Umut Çiner, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Ekiz, Doç. Dr. Benan Eres, Doç. Dr. Ceren Ergenç, Doç. Dr. Nizam Önen, Yrd. Doç. Dr. Esra Sarıoğlu, Dr. Onur Can Taştan ve Dr. Zafer Yılmaz.

Dergi, Mülkiyeliler Birliği’ne ait Konur Sokak No:1 Ankara adresinde bulunan 1859 Kitap Kafe ve Mülkiyeliler Birliği’nden alınabilir. Dergiye bir yıllık abonelik için (4 sayı) Mülkiyeliler Birliği Derneği Mülkiye Yayıncılık İşletmesine ait Ziraat Bankası Başkent Şubesi IBAN: TR86 0001 0016 8360 5783 9450 04 nolu hesaba 80 TL yatırıldığına dair dekontun [email protected] adresine gönderilmesi ve açık adres bilgilerinin de e-postaya eklenmesi gerekmektedir. Bunun dışında, tek tek sayıların da istenmesi mümkündür. Tek sayı istenmesi durumunda, kargo ödemeli olarak gönderilecektir.