MÜLKİYE’NİN 161. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ’NİN 74. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

Değerli Mülkiyeliler,

Bugün, Mülkiye’nin kuruluşunun 161., Mülkiyeliler Birliği’nin kuruluşunun 74. yılını kutluyoruz. Pandemi koşulları nedeniyle bugün Mülkiyeliler Birliği’nde, Mülkiyelilerin evinde bir araya gelemedik. Fakat, birlikteyiz, güçlüyüz; Mülkiye’nin sağladığı birikim, yarattığı değerler ile bir aradayız. Dün ne kadar çok şey biriktirdiysek bugün söyleyecek o kadar sözümüz var; ülkemize ve halkımıza karşı sorumluluklarımız var!

Türkiye’nin en köklü eleştirel sosyal bilim geleneğinin; koşullar ne olursa olsun kamu yararını önceleyen anlayışın; insan hakları, hukuk devleti, demokrasi ve barış için mücadele eden siyasal geleneğin taşıyıcıları olarak Mülkiyelilerin geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye için söyleyeceği çok şey var.

Birliğimizin varlık sebebi Mektebimizde yaşanan, 161 yıllık tarihimizdeki en büyük tasfiyenin üzerinden dört yıl geçti. Akademik özgürlük kapsamında olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla ortaya konan ifadeleri nedeniyle dört yıldır hukuksuz biçimde mesleklerini yapmaları yasaklanmış, yurttaşlık haklarından mahrum bırakılmış öğretim üyelerimiz hâlâ Mülkiye’ye dönmüş değil. Doğrudan hükümetin başı tarafından atanan rektörler aracılığıyla yönetilen üniversiteler, bilim üreten kamusal kurumlar olmaktan çıkarılarak siyasal iktidarın hizmetine koşulmuş durumda. Akademik özgürlük ve üniversite özerkliğine karşı saldırılar sürüyor.

1971 darbesi sonrasında Dekanı cezaevine atılarak, 1980 darbesi sonrasında 1402 sayılı sıkıyönetim kanunu aracılığıyla ve bugün de KHK ekli listelerine öğretim üyelerinin adları yazılarak gerçekleştirilen tasfiyelere karşı Mülkiye hep direndi; varlığını, geleceğini savundu. Çünkü Mülkiye’yi savunmak, aynı zamanda üniversite kurumunu savunmak; demokrasi ve özgürlükleri savunmak anlamına geldi.  Mülkiyeliler, dün olduğu gibi bugün de kurumuna, geleneğine sahip çıkıyor ve çıkacak; kurumunu ve ülkesini savunuyor, savunacak.

Öğrencilerimizin özgüce tartışabildiği, öğretim üyelerimizin özgürce bilimsel bilgi üretip yayabildiği bir geleceği, eleştirel sosyal bilim geleneğimizi hep birlikte yeniden kuracağız!

Ülkemiz her geçen gün derinleşen iktisadi ve siyasal krizlerin içinde geçiyor. Kurumlarımız tasfiye ediliyor. Mülkiyelilerin varlık kazandırdığı, kurumlarda esas aldığı kamu yararı, hukuk devleti, demokrasi ve insan hakları ilkeleri kamudan tasfiye ediliyor. Liyakatsiz yöneticiler eliyle kamusal birikimimiz, Cumhuriyetin varlıkları yağmalanıyor. Yargı iktidara bağımlı hale getiriliyor, parlamentonun yetkileri gasp ediliyor, erkler ayrılığı ortadan kaldırılıyor. Temel hak ve özgürlüklerimiz anayasaya aykırı olarak kısıtlanıyor. Muhalif gazeteciler, muhalif politikacılar cezaevlerinde. Demokratik siyasal alanın temel kurumları olan siyasal partiler, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve sendikalar üzerinde baskı yoğunlaşıyor. Basın bütünüyle iktidara tabi kılınıyor. Türkiye anayasasızlaştırılıyor.

Abdülhamid adına dağıtılan şekerleri ayaklarının altında ezerek istibdada karşı direnen bir geleneğin taşıyıcıları olan, ülkenin en zor koşullarında eşitlik ve özgürlük özlemiyle demokrasi ve hukuk devletini savunan, kamunun yararını her dönemde bireysel yararın önüne koymuş Mülkiyeliler, istibdada karşı cumhuriyeti savunmaya devam edecektir! Kurumlarımızın yeniden inşası, barış, demokrasi ve insan hakları için mücadeleyi yılmadan sürdürecektir.

Mülkiyeliler eşit ve özgür yurttaşların yaratılan değeri birlikte bölüştüğü, özgürce oluşan bir kamusal alanda fikirlerin yarışabildiği demokratik bir cumhuriyeti savunma ve kurma sorumluluğundan vazgeçmeyecektir.

Söyleyecek sözümüz, yapacak çok işimiz var!

Mülkiye’nin 161., Mülkiyeliler Birliği’nin 74. kuruluş yıldönümü kutlu olsun!

Saygılarımızla,

Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu