Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara’nın geleceğe güvenle ve umutla bakmak yerine çaresizliğe sürüklenip ellerimizden kayıp gitmesi bizleri derinden üzmüştür.
Göz göre göre gelen bu kayıp, barınma hakkını savunan öğrencileri şiddetle bastıran, yoksul ailelerin çocuklarını cemaat yurtlarına mahkum eden, gençleri haklarıyla değil ödevleriyle tarifleyerek iradelerini yok sayan bir yönetim aklının sonucudur!
Siyasi iktidarın inşa etmeyi arzuladığı toplumsal, siyasal ve ekonomik yaşamın içerisinde demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik ve adalet olmadığını herkes çok iyi biliyor. Ancak ne yazık ki bu bilinç, cemaat yurtlarında taciz ve tecavüze uğrayan, katliamlara maruz kalan, çaresizliğe mahkum edilen, hakları ve özgürlükleri ellerinden alınan çocuklarımızın ve gençlerimizin çığlıklarına yanıt üretemiyor.
Öğrencilerin, yaratıcılıklarını ve potansiyellerini keşfetmesi, geliştirmesi ve güçlendirmesini sağlaması gereken bir eğitim ve yükseköğretim sisteminde, okul öncesi çağdan başlamak üzere yoğun bir dinselleştirme politikasının uygulanması, çocuklar ve gençler üzerindeki aile tahakkümünün derinleştirilmesi, KYK yurtlarının adeta cemaat yurtlarına dönüştürülmesi, üniversitelerin adlarının yasak ve baskılarla anılması hepimize ağır bir sorumluluk yüklüyor.
Bu bilinçle bizler, öğrencilerin barınma hakkının kamusal, parasız ve nitelikli biçimde karşılanmasını, öğrencilere eğitimin en alt kademesinden başlayarak demokratik, laik, özgürlükçü, eşitlikçi ve adil bir öğrenme ve barınma ortamının sağlanmasını talep ediyoruz. Çocuklarımız ve gençlerimizin hayatlarını, hayallerini ve umutlarını ellerinden alan cemaat yurtlarının kapatılmasını istiyoruz.
Cumhuriyetimizin üniversiteleri, hayal ettiği gibi yaşayabilen, hayat dolu, özgür nesiller yetiştirebilmelidir.
Saygılarımızla,
Hacettepe Üniversitesi Mezunlar Derneği
İstanbul Teknik Üniversiteliler Birliği Derneği
Mülkiyeliler Birliği Derneği Genel Merkezi
ODTÜ Mezunları Derneği