ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ: İSRAİL-GAZZE SAVAŞI BAĞLAMINDA FİLİSTİN SORUNU VE TÜRKİYE’NİN TUTUMU

Hamas’ın 7 Ekim’deki İsrail’e yönelik saldırısıyla 1000’in üzerinde insanı öldürmesinin ve yaklaşık 200’den fazla kişiyi kaçırmasının ardından, İsrail’in orantısız güç kullanarak toplu cezalandırma yöntemiyle Gazze’de başlattığı savaş nedeniyle her geçen gün sivil kayıp sayısı artıyor.  Ateşkes çağrıları ise sonuçsuz kalıyor. Bu Çarşamba Söyleşisinde Filistin meselesinin tarihini, Gazze’de soykırıma varan son durumu ve Türkiye’nin dış politikasında Filistin-İsrail sorununun yerini Doç. Dr. …

Devamı için »

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ: LOZAN’DAN SONRA SİYASAL REKABET VE CUMHURİYET

Cumhuriyetin 100. yılına girerken, 1923’te Cumhuriyeti inşa eden dinamiklere, Lozan Antlaşması’nın kurucu sözleşme olarak ortaya çıkış sürecine, hangi siyasal krizlerin yaşandığına ve dönemin politik atmosferine tarihsel ve sosyolojik bir perspektifle yeniden bakmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu bakıştan yola çıkarak, cumhuriyetin 100. yılında kurucu dinamiklerin ne ölçüde değişip dönüştüğünü, demokratik bir hukuk devleti olma idealine ne derece erişildiğini tartışmanın önemini görüyoruz. Tüm …

Devamı için »

“KAPİTALİZM, CUMHURİYET VE DEMOKRASİ ” BAŞLIKLI SÖYLEŞİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Dünyada ve Türkiye’de bildiğimiz devletin ve devlet pratiklerinin köklü olarak değiştiği kritik bir dönemden geçiyoruz. Mevcut tartışmalarda, yaşanan değişim otoriterleşme, otokratikleşme, popülizm, aşırı sağın yükselişi, faşizm ya da Bonapartizm vurguları etrafında anlaşılmaya çalışılıyor. Bu söyleşide bu yaklaşımlardan farklı olarak bu süreç, Prof. Dr. Pınar Bedirhanoğlu tarafından uzun dönemli bir bakış açısıyla kapitalist devletin cumhuriyetçi demokrasi biçiminin krizi olarak tanımlandı ve …

Devamı için »

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ: KAPİTALİZM, CUMHURİYET VE DEMOKRASİ

Dünyada ve Türkiye’de bildiğimiz devletin ve devlet pratiklerinin köklü olarak değiştiği kritik bir dönemden geçiyoruz. Mevcut tartışmalarda, yaşanan değişim otoriterleşme, otokratikleşme, popülizm, aşırı sağın yükselişi, faşizm ya da Bonapartizm vurguları etrafında anlaşılmaya çalışılıyor. Bu söyleşide bu yaklaşımlardan farklı olarak bu süreç, Prof. Dr. Pınar Bedirhanoğlu tarafından uzun dönemli bir bakış açısıyla kapitalist devletin cumhuriyetçi demokrasi biçiminin krizi olarak tanımlanacak ve …

Devamı için »

“SANDIKTA YASAMAK SANDIKLA YAŞAMAK” BAŞLIKLI SÖYLEŞİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK

28 Mayıs seçimi demokrasi sadece sandıktan ibaret midir tartışmasıyla ve muhalefet partilerinin iç hesaplaşmasıyla yankılarını sürdürürken, yerel seçimlere sadece 10 ay kaldı. ‘Sandık’ devam eden rejim ve bu tartışmaların gölgesinde bir süre daha Türkiye’nin gündeminde. Biz de Mülkiyeliler Birliği Çarşamba Söyleşileri’nde bu hafta, 14 ve 28 Mayıs’a giderken ne yaşadık ve bundan sonra ne yaşayacağız sorusunu gazeteci ve yazar Gökçer …

Devamı için »

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ: “SANDIKTA YAŞAMAK SANDIKLA YAŞAMAK”

28 Mayıs seçimi demokrasi sadece sandıktan ibaret midir tartışmasıyla ve muhalefet partilerinin iç hesaplaşmasıyla yankılarını sürdürürken, yerel seçimlere sadece 10 ay kaldı. ‘Sandık’ devam eden rejim ve bu tartışmaların gölgesinde bir süre daha Türkiye’nin gündeminde. Biz de Mülkiyeliler Birliği Çarşamba Söyleşileri’nde bu hafta, 14 ve 28 Mayıs’a giderken ne yaşadık ve bundan sonra ne yaşayacağız sorusunu gazeteci ve yazar Gökçer …

Devamı için »

“BİZ ÖNCE BİR ÇOCUKTUK” KONULU SÖYLEŞİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK

28 Mayıs’ta Türkiye’nin demokratikleşmesi umuduyla bir kez daha önemli bir eşik için sandıkların başında olacağız. Vatandaşlık hak ve sorumluluğunun neredeyse sadece seçme hakkına ve sandık güvenliğini korumaya indirgendiği bu süreçte, var olma ve hak mücadelesinin, dolayısıyla demokratikleşme, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal hareketler ilişkisinin ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini ortaya koyan ve bunu yaparken iktidarın hem ayrımcı uygulamalar ve …

Devamı için »

ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ: “BİZ HEPİMİZ ÖNCE BİR ÇOCUKTUK”

28 Mayıs’ta Türkiye’nin demokratikleşmesi umuduyla bir kez daha önemli bir eşik için sandıkların başında olacağız. Vatandaşlık hak ve sorumluluğunun neredeyse sadece seçme hakkına ve sandık güvenliğini korumaya indirgendiği bu süreçte, var olma ve hak mücadelesinin, dolayısıyla demokratikleşme, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal hareketler ilişkisinin ne olduğunu ve nasıl olması gerektiğini ortaya koyan ve bunu yaparken iktidarın hem ayrımcı uygulamalar ve …

Devamı için »

“GENÇ SEÇMEN MİTİ” BAŞLIKLI SÖYLEŞİMİZİ GERÇEKLEŞTİRDİK

Türkiye’de 5 milyondan fazlası ilk kez oy kullanacak ‘”gençler” hem tüm partilerin hem de medyanın gözdesi olarak 14 Mayıs öncesi gündemde en fazla yer tutan seçmen grubunu oluşturuyorlar. Peki kim bu “gençler”? Siyasi bir aktör olarak “gençlik”ten homojen bir grup olarak bahsedebilir miyiz? ‘80’lerin apolitik gençler tartışmasını yerini Z kuşağına bırakırken Türkiye’nin en önemli seçimlerinden birinde gençler seçmen olmanın ötesinde …

Devamı için »